20 Kasım 2014 Perşembe

uykudan önce, günden sonra...

herkesle öpüşebilir insan,
herkesin elini tutabilir,
herkesin dudağına yapışabilir, 
herkes herkesle uyuyabilir inan bana...

herkes herkesi seviyormuş gibi yapabilir...

insan istediğini elde etmek uğruna nice fedakarlığa katlanabilir. muhteşemdir insanoğlu, insan bedeni... acıyı görmezden gelebilir, kanayan yarayı kurutabilir, kırılmış bacakla koşabilir... iki elini ziraat makinasına kaptıran insan, yaşamak için ambulans çağırabilir...

her şeyi başarırı insan, kokuları hatırlayabilir, üzülmeden ağlayabilir ve kahkaha atabilir sanki gerçekten komikmişcesine...

insan bu işte... nice şeyi başarabilir. binlercesini öldürür de, bir kez olsun bakmaz geriye... 

onlarca kilometre koşabilir, binlerce kilometre yüksekte soluk alıp verir... 

insanoğlu, bugün olmadan yaşayamam dediklerinin cenazesinde saf tutabilir...

sanki o doğmamış gibi ve hiç ölmeyecekmiş gibi yaşabilir ve verebilir kendi canını başka birinin uğruna...

yalnız bir tek şey var işte...  bence kimse, kimseye gerçekten çooook özlemiş gibi sımsıkı sarılamaz gerçek değilse...




8 Kasım 2014 Cumartesi

bir ruh hastası profili.... stalker...

Aslında sabırlı bir insanım ama nereden baksanız, 4.5 sene olmuş. bir adam düşünün, 4.5 sene boyunca yüzden fazla mail adresi, onlarca telefon numarası alıp sizden sürekli randevu istesin, internet üzerindeki tüm mecralardan sizi takip etsin, şu blog dahil...

bir adam düşünün, 4.5 sene boyunca size en az 500 tane mail atsın... kiminde hakaret ederek, kiminde tehdit ederek, kiminde özür dileyerek, kiminde görüşme talebinde bulunarak... ve yıllar yıllar boyunca bundan vazgeçmediğini düşünün... ne yaparsınız?

hiçbir şey... 

normalde gerçekten sabırlı bir insanım, telefonumun spam kutusunu düzenli olarak temizler, zaten artık stalkerını yıllardır tanımış olmanın verdiği güvenle satın aldığı yeni numaraları "ruh hastası 1", "ruh hastası 2", "ruh hastası 3"... "ruh hastası 85"... diye kaydetmeye ve aramalarını engellemeye devam ederim. maillerde ise kendisinden kurtulmanın en temiz yolu olarak o şizofren hayal alemine katkıda bulunmak için asla gerçekleşmeyecek o görüşme talebini kabul etmiş gibi yapar ve onun görüşme gününe başka randevu alırım. asla görüşme yapamayacaktır zaten... Görüşme talepleri de hayal dünyasına uygun kabul edilmezse, yeni 3 4 mail adresi daha alıp sahte randevu talepleri göndermeye devam edecektir. 

gerçeği isterseniz, eskiden kendisinin escort bir bayan olduğunu düşünüyordum. Eh kendisini ailesinde de şizofreni teşhisi vardı ve iç kaynaklardan gelen bilgiye göre tedavi olmaktaydı... lakin sonradan kendisi benden elini ayağını çekti; isim değiştirip evinde saatlik görüşmeler almaya başladı... 

lakin benim ruh hastasında hiçbir değişiklik olmadı... yıllardır tüm ihtişamıyla, twitterdan, facebooktan, ask.fmden, eskiden formspringten, blogtan, instagramdan takip etmekte... ve takip ederken yazılanların gerçekten kendisine hitap edildiğini zannetmekte... 

kendisine, kendisiyle görüşmeyi düşünmediğimi, görüşme yaptığım hedef kitlesinden olmadığını, ulaşmamasını rica ederek sonlandırma çabalarım onun ben görüşeceğim illa diye tutturan ve yeni açtığı 5-10 mail hesabından mail atmasıyla sonuçlanmakta... 

türkiye'deki yasalar cyber tacizi önleyemiyor, tacizcimiz yeni hesaplarla, başkalarının üzerine alınmış hatlarla tacize devam ediyor. çünkü hasta, lakin hasta olması onu haklı çıkartır mı? yaptığını hafifletir mi?

reddedildiğinde öfkeyle dolan, beynindeki hasta fantazisini (escortla iletişim kurma, randevu alma, ama asla randevuya gidememe) gerçekleştiremezse, diyalog bir yerde koparsa şiddet ve öfke doluyor... 

hakaretler, tehditler, bedel ödetmeler.... 

stalker, kurbanını sindiremediğinde, korkutamadığında bu sefer de özür dileme, pişmanlık duygusu gibi güçsüz karakter yönüyle yanaşmaya çalışıyor. ve bu döngü asla bitmiyor.... senelerce... 

bir yönden şanslıyım, stalker'ım bana gerçek hayatta ulaşamıyor. benimle görüşecek maddi durumu yok... lakin eminim maddi durumu da olsa bu sapıkça tutkusunu bir adım öteye götürürdü...

veya diğer escortlar gibi evimde görüşme yapıyor olsam, eminim gerçek hayatta da taciz edilecektim(ulaşılabilir olmak)...

genelde, ocd veya şizofreniyle birlikte seyreden bu rahatsızlık için hiçbir yaptırımda bulunamıyoruz... 

polise gitmek çözüm mü? sadece internet üzerinden sizi taciz eden sapığa ev adresi, isim soyad vermekle eş değer dava açmak...

ki türkiye'de karısını öldürmekle tehdit eden kocalara ceza verilmezken, kadınlara koruma sağlanamazke, internet üzerinden yıllarca süren tacize kim ne yapsın?

escortun biri var mesela, her yeni hat satın alışında düzenli olarak whatsapp veya sms ile tacize girişen, ask.fmden soru yollayan... bir başka ruh hastası bloggerda, yıllardır takip edip kendisine aşık olabileceğin fantezisi kurup, her reddedildiğinde 2-3 aylık dilenme dönemine girip, yeni bir mecradan(e son instagramdan) iletişim kurmaya çalışmaya devam ediyor. 

internet ve sosyal medya bize onlarca yeni kapı açarken o kapıdan içeriye akıl hastaları da doluşuyor.