21 Haziran 2022 Salı

To be or not to be free

 Bu günlerde ekşi sözlükte Pınar Gültekin cinayetiyle ilgili cezaları az bulup isyan eden insanları okuyorum, bu bloğu da o yüzden yazmak istedim.

Evet bazen televizyondan gazeteden olaylara bakarken her şey olduğundan farklı görülebiliyor, insanlar bir öykünün başını dinlemeden sonunu duyduğunda ortada bir haksızlık olduğuna hükmedebiliyor. Uzaktan bakarken yani aslında her şeyi, herkesi ve her kararı yargılamak daha kolay.

Ama bu ülkede iyi şeyler de oluyor!

Benim için mesela uzun zamandır benim de sorguladığım bir soruydu insanlar gerçekten hak ettikleri cezaları alıyorlar mı sorusu…

Başkaları ne düşünür bilemem bence evet, alıyorlar!

Daha önce size ısrarla beni rahatsız eden birinden bahsetmiştim ve tüm kadınlara seslenmiştim korkmayıp şikayetçi olmaları için…

Size biraz da iyi şeylerden bahsedeyim. Sanal bir kimlik de olsanız size hakaret edilmesi, tehdit edilmeniz bu ülkede suçmuş…

Kadın olarak devletimizin savcıları (henüz tanışmak nasip olmasa da inşallah dava sürecinde kendileri ile tanışacağız) çok kısa sürede bir kadına her türlü iletişim kanalından ulaşmak dahil uzaklaştırma emri çıkartabiliyormuş davalar henüz işleme konulmuş olmasa bile…

Evet kabul ediyorum belki hukuk sistemimiz bu kadar yükü taşımakta zorlanıyor ve kabul ediyorum her meslekle ahlaklı dürüst ön yargısız insanlar olduğu kadar diğerleri de var ama sizce de şikayetçi olduğunuzun kaydı sisteme bile düşmeden, dava detaylarınız ortaya çıkmadan bu kadar hızlı kadını korumak için uzaklaştırma emri verilmesi bile çok büyük bir devrim değil mi?

Aile mahkemelerinin kadının yanında olduğuna olan inandım sayesinde artık kaygı duymuyorum. Spam klasörümü her gün defalarca kontrol etmiyorum, bugün meşgulken arayan numaralardan gelen mesajı görünce fark ettim haftalardır kontrol bile etmemişim. 

Korkmuyorum yani…

Hey dünya ben artık korkmuyorum!

Etrafımda herkes bunun hukukla çözülebilir bir yol olmadığını düşünüyordu. İlgilenmezler, devam eder, Türkiye’de davalar senelerce sürüyor gibi nice laf söylediler. Ben herkese bunu hukukla halletmek istiyorum dedikçe, çözemeyeceğimi söylüyordu herkes.

Evet belki bazı şeyler için geçerli olabilir bu, ama bazı şeyler için de değil!

Bakın! Bu ülkede bir kadın hukukla korkmama özgürlüğünü geri aldı eline…

Bekliyorum, hakaret edilmeme, tehdit edilmeme, rahatsız edilmeme haklarımı da geri almak için, ama barbarlıkla, şiddetle, bana yapıldığı gibi hakaretle küfürle, tehditle, psikolojik şiddetle değil; tam tersine hakla hukukla… avukatla, savcıyla, hakimle…

Bu dünyaya hepimizi bir kadın getirdi, azıcık ufaktan seviyoruz  yani dişil bir bireyi, annemizi, karımızı, kız kardeşimizi, kızımızı…

İnsan olmak azıcık sevmekle başlar zaten…

O yüzden annemiz gibi davranmalıyız tüm insanlara karşımızdaki, karımız, kız kardeşimiz, kızımız…


Yürekten inanıyorum ve sizinle de paylaşmak istiyorum tekrar umudunuzu kırmayın, olumsuz şeyler kadar olumlu şeyler de var hayatta bakacağınız yeri bilirseniz.

En azından deneyin…


Güçlü kadınlar, güçlü anneler yaratır.


Gökyüzünün 7 katından birinden sevgilerle