Beni yakından tanıyanlar bilir itiraf ediyorum ki ben bir alışverişkoliğim. Her insanın belirli hobileri vardır, spor yapmak, kitap okumak, garip Türkçe rap şarkıları dinlemek ve alışveriş yapmak…
Şu an ebeveyn banyolu 3+1 evimde artık yaşlanmaktan göbeği sarkmış birlikte büyüdüğümüz kedimle ve yığınla eşya ile birlikte yaşıyorum.
Yıllar önce Netflix ve belgeseli yokken marie kondo’nun kitabını almıştım. Her objeyi elimize almamızı, her kıyafeti elimize almamızı ve buna ihtiyacım var mı bunu gerçekten seviyor muyum diye sormamızı istiyordu, ve benim sadece 300 tane sütyenim vardı.
İşte o zaman anladım ki marie ve ben aynı stage lerden geçemeyeceğiz çünkü önümdeki 5 senemi evde eşya elleyerek geçirmem gerekebilir. Lakin yıllar içerisinde ben de kendime ait bir düzenleme sistemi geliştirdim.
Bazı insanlar hayran oldular, bazıları bu kadar kuralcı olmanın yorucu olduğunu ve zaman kaybı olduğunu iddia etti ama bu benim hayatımı çok kolaylaştırdı.
Benim kadar çok alışveriş yapıyorsanız ilk olarak İKEA’nın ince plastik askılarından bir ton sipariş vermeniz gerekecek niye mi? Çünkü yer kaplamıyorlar. Böylece dolabınızda( benim bir çift tarafı dolaplı giyinme odam bir portmantom yatak odasında bir üç kapılı dolabım, şifonyerim, makyaj masam ve misafir odamda bazalı bir yatağım ve kıyafet askım var)
Sırasıyla gidersek beni en çok zorlayan şey iç çamaşırı kostüm sirkülasyonum çünkü hepsini her görüşmeden sonra yıkıyor ve kurutuyorum. Havlu ve çarşaflar yorganlar gibi ürünler harici kurutma makinasına karşıyım.
Neyse bana göre ilk olarak fikren elbiseler, bluzlar, spor taytları, günlük taytlar, kumaş pantolonlar, kot pantolonlar, deriler, etekler, tişörtler, dışarı şortları, ev şortları, tulumlar, sütyenler, külotlar, çoraplar( bende üçe ayrılır kilotlu olanlar babet vs gibi pamuklular ve jartiyer çorapları)
Sonrasında mesleki deformasyon olarak peruklar, kostümler, kostüm olmayan iç çamaşırları, bikini ve deniz kıyafetleri ve sabahlıklar kendi aralarında organize olurlar. Ha bir de ceketler var. Paltoları askılıkta kuru temizleme poşetleri ile saklıyorum.
İşte bu kadar çok şeye sahip olunca her şeyi rengine göre dizmek çok önemli oluyor. Siyah ve beyaz elbiseleri bir yerde, renkli elbiseleri gökkuşağı renk geçişiyle bir yerde toplamak… bu bluzlar için ve tulumlar için de hayat kurtarıcı etekleri de asma yanlısıyım her askıya tek kıyafet olacak şekilde böylece hem sahip olduklarınızı görebilir hem de kombini daha rahat yapabilirsiniz.
Benim için deriler spor taytları, normal taytlar, spor üstleri, spor sütyenleri, kot pantolonlar ve örme pantolonlar, şortlar her zaman katlanabilir olmuştur.
Tişörtler büyük handikap yeterince yeriniz varsa asın ama giyerken tekrar ütü isteyecek o yüzden ben katlama yanlısıyım. Çarşaf ve yorganları baza altında saklıyor çantalarım için dolap gözleri kullanıyorum. Beni en çok takılar zorluyor iki kocaman takı gözlü gardrobum olmasına rağmen yine de sığamıyorum böyle durumlarda ahşap kutular temel şeyleri çözüyor yüzük kutusu gibi.
Kayak kıyafeti, bikini gibi kıyafetlerimi büyük ikea boxlarıyla kaldırıyorum. Aynı şey kostüm ve babydoll vs ler için de geçerli kıyafetlerin ufak parçalarını jartiyer kemerleriyle beraber çekmecede saklıyorum ki bulması kolay olsun.
Yani demem o ki, evet 200 spor taytı, 350 elbise ile yaşayabilirsiniz hem de hiç zorlanmadan. Askı çok önemli askı…
Giyinme odamda bir askı kutum var kıyafeti giyince askıyı oraya atıyorum yıkananlar asılırken acayip kolay oluyor. Böylece sahip olduğunuzu unuttuğunuz kıyafetleri bulabiliyorsunuz.
Bir gün de size makyaj malzemesi düzenlemeyi anlatayım…
Stressliyken etrafı toparlama dürtüsü olan pinodan sevgilerle
Işıltılı kıyafetleri siyahla beyazın arasına koyuyorum 🐰
Shine bright like a diamond